Tüketici Kredisi Sözlesmelerinde Muacceliyet Şartları
Taksitli kredilerde
kredi kullanan kişinin taksitlerini ödemede temerrüde düşmesi halinde bazı
şartların varlığı söz konusu ise borcun tamamının muaccel hale gelmesi söz
konusu olacaktır. Ödemelerde yaşanan gecikme nedeniyle tüm borcun muaccel hale
gelmesinin yasal şartları 6502 Sayılı Kanunun “Temerrüt“ başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasında açıklanmıştır.
Buna göre;
"..Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin
taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının
ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün
edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi
ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı
kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında
bulunması zorunludur."
Kanun maddesi
doğrultusunda tüketici kredisinden kaynaklanan bir borcun tüm taksitlerinin
muaccel hale gelmesi için bazı şartların varlığı aranmaktadır. Bu şartlar şu
şekilde sıralanabilir.
1-) Kredi veren, tüketiciyle
imzaladığı sözleşmede tüm borcunun muaccel olmasını isteme hakkını saklı tutmuş
olmalıdır.
2-) Kredi veren kendisine düşen
edimleri yerine getirmiş olmalıdır.
3-) Tüketici birbirini izleyen
en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmüş olmalıdır.
4-) Kredi veren tüketiciye
ödenmeyen taksitler için muacceliyet uyarısında bulunarak en az 30 gün süre
vermek kaydıyla borcunu ödemesi gerektiğini, aksi takdirde borcun tamamının
muaccel hale geleceğini bildirmelidir.
Kredi kullanan;
birbirini izleyen en az iki taksit tutarını zamanında ödememişse, kredi veren
tarafından kendisine bir bildirimde bulunularak iki taksitin ödenmesi yönünde
ihtarda bulunulur ve ancak kredi kullanan kişi kendisine verilen süre
içerisinde - bu süre 30 günden az olamayacaktır- belirtilen borç tutarını ödemezse henüz
vadesi gelmemiş olan taksitler de kredi veren kuruluş tarafından istenebilir
hale gelecek ve tüm borç muacceliyet kazanacaktır. Yukarıda açıklanan şekilde bu hükmün
uygulanması öncelikle taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu yönde bir hüküm
yer almasına bağlanmıştır.
Burada önemli olan
nokta muacceliyet ihtarnamesinin borçluya tebliği noktasında toplanmaktadır.
Söz konusu ihtarnamenin borçluya tebliğ edilemediği durumlarda ihtardan sonraki
30 günlük ödeme süresi başlamadığı için muacceliyet şartları da sağlanmamış
olacaktır.
Bazı kredi
sözleşmeleri; sözleşmede yazılı adresin müşterinin yasal ikametgah adresi
olarak kabul edileceğine dair hükümler barındırmaktadır. Bu halde ise
ihtarnamenin borçluya tebliğ edilemeyip iade dönmesi söz konusu olsa bile söz
konusu adresin sözleşme adresi olması nedeniyle ihtarnamenin muhataba tebliğ
edilmiş sayılacağı kabul edilmektedir.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Umut Şafak Toprak’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.