AİDAT ALACAĞININ TAHSİLİ
Site veya apartman
aidatları yasala dayanaklarını 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan almaktadır.
Söz konusu kanunda öncelikle taşınmazda kiracı olarak, sükna (oturma) hakkına
dayalı olarak veya direkt kat maliki olarak yaşayanların ne şekilde sorumlu
olduğu düzenlenmiştir. Kat Maliklerinin Borçları/Genel Kural başlığı altındaki
18. madde düzenlemesi şu şekildedir: “Kat malikleri, gerek bağımsız
bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk
kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını
çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak
yükümlüdürler.
Bu kanunda
kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki
kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir
suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine
getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.”
Bu maddeden
özellikle anlaşılması gereken her ne sıfatla olursa olsun bağımsız bölümden
sürekli olarak faydalanan kişi ile kat malikleri ödenmeyen borçlardan
müteselsil olarak yani birlikte sorumludur.
Aidat yükümlülüğü ile ilgili düzenleme ise aynı kanunun Anagayrimenkulun Genel Giderlerine Katılma başlıklı 20. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre kat malikleri arasında aksine bir anlaşma olmadıkça kat malikleri ve yukarıda sayılmış olan bağımsız bölümlerden faydalananlar;
- Kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak;
- Ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım,
koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer
giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak
avansa kendi arsa payı oranında;
Katılmakla
yükümlüdürler. Aynı maddede yine kat maliklerinin kendi bağımsız bölümlerinin
durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya ihtiyaç ve gerek görmediğinden
bahisle aidat borcunu yerine getirmek kaçınamayacağı düzenlenmiştir. Buna ek yine
ortak yer ve tesislerde kullanma hakkından vazgeçtiğini söyleyerek avans ve
gider payını ödemekten kaçınamayacaktır.
Aidat borcunu
ödemeyen kat malikleri veya kiracılar için diğer kat maliklerinden her biri
veya yönetici tarafından dava açılabilir ve icra takibi yapılabilir. Kanunda
aidat borçları için işleyecek faiz oranı da özel olarak düzenlenmiş olup aylık
yüzde beş olarak belirlenmiştir. Faizin işlemeye başlayacağı tarih ise aidat
borcunun doğduğu tarih olacaktır. Aidat borcunu ödemeyen kat maliklerini
temerrüde düşürmek için herhangi bir ihtar çekmek ve fazladan uyarıda bulunmak
gibi yükümlülükler söz konusu değildir.
Ödenmeyen aidat
borcunun tahsili için yapılması gereken ödenmeyen aidat alacaklarının bulunduğu
yer icra dairesinde bir ilamsız icra takibi başlatmaktır. Söz konusu icra
takibinde yukarıda belirttiğimiz faiz hususuna ve borçlu olarak kimlere icra
takibi açılacağını belirlemek önem arz etmektedir. Söz konusu icra takibi
neticesinde aidat borcunu ödemeyen kat maliki veya kiracıya icra dairesi
tarafından bir ödeme emri gönderilecektir. Ödeme emrinin tebliğ tarihinden
itibaren borçlunun borca veya faizine itiraz etmek için 7 günlük süresi
bulunmaktadır. İtiraz neticesinde icra takibi duracak ve devam eden süreçte
alacağın tahsili için itirazın iptali davası açılması gerekecektir. Ancak
itiraz eden borçlunun haksız çıkacağı durumda esas borcunun yanı sıra bir de
esas borcun en az yüzde yirmisi oranında icra inkâr tazminatı borcu yüklenecektir.
Borca itiraz
edilmemesi durumunda borçlu tarafından ödeme yapılacak veya takip kesinleşerek
haciz işlemleri ile borç tahsil edilmeye çalışılacaktır.
İşbu süreçlerin
tamamında hukuki destek almak hak mahrumiyeti yaşamamak ve sürecin
olabildiğince hızlı sonuçlanması açısından büyük önem taşımaktadır.
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Umut Şafak Toprak’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.